Merhaba Kıymetli Okurlarımız,
Her yeni yıl öncesi içimde sevinç, heyecan, coşku olurdu.
Ancak son birkaç yıldır bu coşku, yerini yılın son günlerie geldiğimizde maalesef hüzünlü anlara bırakmaya başladı. 2022 Yılını çok derin bir üzüntü ile yolcu ettik. Çocukluğumun idollerinden, 30 yıldır görüştüğümüz, son 2 aydır Sportstv’de 5.Set programını sevgili Pelin Yüce Falay’la beraber sunduğumuz Dünya ağabeyimizi kaybettik.
Dünya Baltacıoğlu sadece oynadığı üstün voleybol, İtalya’da 5 sezon ülkemizi temsil etmesi, Türkiye’yi plaj voleybolu ile tanıştırması, aldığı uluslararası görevler, başarılı organizasyonlar, veteran teniste, kayakta aldığı sayısız ödül ve kupalarla dikkat çeken biri değildi.
Bir yaşam formuydu!
Türk Voleybolunun tartışmasız en büyük başvuru kaynağı olan Voleybolun Unutulmazları Ansiklopedisi’nde kendi ifadeleriyle yazdığı hikayesine ‘1955 yılının Temmuz’unda, hem de Fransa ihtilaline denk gelen 14. günü doğmuşum.’ diye başlamış. Tarihin seyrini değiştiren bir devrimin yıldönümünde dünyaya gelmiş olması aslında bazı şeyleri daha kolay anlamamızı da sağlıyor bana göre.
O zamanlar aile, komşuluk, mahalle gibi bir toplumu birbirine bağlı tutan en önemli harç olan kavramlar, Osmanlı ailesinden gelen asil ruhla birleşince ortaya kocaman bir Dünya çıktı demek çok da yanlış olmaz!
‘O zamanlarda anaokulu filan gibi kavramlar yoktu. Bahçeler içinde, Altunizade’nin temiz havası ve temiz insanlarıyla büyüdüm. Küçük yaşlarda Altınyurt Spor Kulübü’yle sadece ben değil, bütün mahalle içi içe olduk, küçük büyük herkes bir şekilde bir araya gelme fırsatı bulduk.’ derken yetiştiği ocağın adresini göstermiş yazısında. Önce eskrim, ardından voleybol sonra da basketbola başlayan Baltacıoğlu, Allah vergisi yetenekleri, ince uzun vücut yapısıyla hangi branşa başlasa dikkat çeken bir oyuncu olmayı başarmış.
Voleybol Sevgisi Ağır Bastı
Okul ve birçok branşta yaptığı spor aynı anda çok zorluyormuş Dünya ağabeyi. Gümüşsuyu’nda bulunan İTÜ Spor Salonu’nda oynadığı voleybol maçından çıkıp Spor ve Sergi Sarayı’na basketbol maçına giderken yolda formasını değiştiren ve basketbolda da farkını hissettiren Dünya Baltacıoğlu, Aydan Siyavuş tarafından basketbol yıldız milli takımı kadrosuna çağrılır. ‘Voleybolu bırakmamı istedi. Ben de basketbolu bırakıp voleybolu tercih ettim’ diye o günleri kaleme alan Dünya ağabey, ‘Öyle bir dönem geldi ki önce eskrimi sonrasında da basketbolu bırakmak zorunda kaldım. Hepsi birden aynı anda olmuyordu’ diyor yazısında.
Dönemin Efsaneleriyle Birlikte Oynadı
O yıllarda açık havada, toprak sahada da voleybol oynanıyor. Buna rağmen salonun da tozunu atan da bir nesil vardı.
Teyzesinin bahçesinde çamaşır ipini file yapıp smaç vurmaya başlayan ve babası Tuna Bey ve bir neslin spor, kültür, sanat, edebiyat, tiyatro ile hayata bakışını değiştiren Memet Fuat Bengü’nün daveti ile bir anda voleybol takımına giriyor. ‘Toprak sahadaki turnuvalarda izlediğim o efsane isimler, Aziz abiler, Sami babalar, küçük ve büyük Yalçınlar, Haldun abi, Değer abilerle aynı sahadaydım’ diyor ve sonraki yıllarda bu efsanelerin birçoğu ile aynı takımda ya da karşılıklı oynama şansını buluyor.
Altunyurt’tan tüm Dünyaya Açıldı
Küçücük bir baraka halindeki tesisinde çalışan bir mahalle takımını Türkiye’nin seyredeceği bir takım haline getirdiler. 135 kez giydiği Milli Formayı büyük başarıyla terleten Baltacıoğlu, Türkiye’ye tanıttığı plaj voleybolunu da 7 yıl oynadıktan sonra Ahmet Gülüm, Metin Görgün ve Kenan Bengü ile kurdukları şirketle FIVB ölçeğinde plaj turnuvaları düzenledi, yüzlerce yurt içi turnuva ile de plaj voleybolunun gelişmesine yardımcı oldu.
22 Yıl başkanlığını yaptığı dönemde o küçük baraka, bugün 8 katlı bir eser olarak kulübün gelir getiren en önemli mülkü olarak duruyor. Burada eskrim, voleybol, basketbol branşlarında Milli sporcular yetişiyor.
Kıymetli Okurlarımız,
5500 vuruşluk bir yere böyle önemli bir şahsiyeti sığdırmak imkansız! Ama yine de Türk Sporunun en kıymetli isimlerinden Dünya Baltacıoğlu’nun pek bilinmeyen hikayesini kısa bir özetinden ‘Haberiniz Olsun’ istedim.
Sevgili Dünya ağabeyim, son TV programımızda bahsettiğin o biraz daha fazla huzuru sonsuza dek yaşaman dileklerimle…
Kalın sağlıcakla…
